5 Kasım 2015 Perşembe

Om

Başlangıçta  Brahman vardı. O'nunla SÖZ oldu. Ve bu SÖZ ilahi Brahman  idi.
Rig-Veda

Başlangıçta  söz vardı. Söz Tanrı'nın Yanındaydı ve söz  Tanrı  idi.
Başlangıçta O Tanrı'nın Yanındaydı
Her şey  O'nun vasıtası  ile oldu ve var olan hiçbir  şey O'nsuz olmadı
Yaşam O'ndaydı ve yaşam  insanların ışığı  idi
Işık  karanlıkta parlar, ama karanlık  O'nu tutamadı
Yuhanna 1-6

Başlangıçta Allah göğü  ve yeryüzünü yarattı.  Yeryüzü  ıssız ve boştu; karanlıklar uçurumu örtüyordu ve Allah'ın ruhu sular üzerinde dalgalanaıyordu.
Allah ışık  olsun dedi ve ışık  oldu. Ve Allah ışığın  iyi olduğunu  gördü ve Allah ışığı  karanlıklardan ayırdı
Tevrat, Yaradılışın  Birinci Hikayesi

Kun  fe yekün...
Bir şeyi  yaratmak iztedigimiz zaman o şey  için sözümüz OL (kun fe yekün) demekten ibarettir. O da hemen oluverir.
Kur'an-ı Kerim, Nahl 16/3

OM

Başlangıçta  ışık  vardı. İlahi  olan. Sevgi vardı  ışıl ışıl sessiz ve duru. Daha da çoğalmak istedi.

Söz dedi Ol dedi

Ilahi olan evreni yarattı, dünyayı. Sonra insani yarattı bir Adem bir Havva. O kadar çok  sevdi ki Ilahi Olan kendi ruhunu üfledi çamurdan  insanın  içine.

Ben Havva Kızı  İnsan!  İçimde Tanrı'nın, Yaratıcı'nın, İlahi Olan'ın, Rab'in nefesini taşıyorum. Benim nefesim şifadır, benim nefesim ÖZ'dür. Benim nefesim sevgi ve ışıktır.

Çoğaldı  insan. Bin oldu, milyon, milyar... uzun yolculuktu. Unuttu insan. Zannetti ki yaşamının amaci altın, elmas, güç . Zanneti ki yaşamının  aracı yalan, hırs, öfke. İnsan unuttu sevgi, ışık olduğunu. Bu aleme sevgi ve ışık  olmak için geldiğini. Hatırlamadı insan sevgi ve ışığa  gideceğini.

ÖZ'ünü an! Ilahi Olan'ın adını  zikret. Rab de, Tanrı  de, Allah de, OM de. Kadim isimleri an.  O olduğunu  hatırla. Titreşimini hisset. Üzerine oturduğun toprak ile, boğazındaki su ile, sevgilin ve düşmanın  ile aynı olduhgunu, ÖZ'ünü hatırla.

En el Hak
Hallac-ı Mansur

Kendimi her türlü  eksiklikten tenzih ederim
Bayazid Bistami

Cübbemin altında  Allah'tan başka  kimse yoktur.
Cüneyd el Bağdadi

Ete kemiğe  büründüm Yunus gibi göründüm
Yunus Emre

Ben hem küfürüm hem dinim, hem duruyum hem tortuluyum, hem ihtiyar hem gencim, hem küçük  hem çocuğum. Ben ölürsem öldü  demeyin, deyin ki o ölü  idi dirildi, onu dost aldı  götürdü
Mevlana Celaleddin Rumi

OM

Ben ışığım ben iyiyim hem karanlık  hem aydınlığım hem insan hem ağaç hem tohum hem kuş  hem balığım. Hem kadın hem erkek,  masum, suçlu,  cani,  kurban, yıldız  ve güneşim. Ben nefesim. Ben Tanrı'nın nefesiyim. Ben kutsalım, ben evrenim. Ben özümden gelen, özüme gidecek olanım. Ben her şeyim.

En el hak

Namaste

23 Ekim 2015 Cuma

Kabul et / Accept

Kabul et. Kocaman bir saraysın sen bir başyapıt. İçinde  olan her şeyi kabul et. Kapalı  tüm  odalarını  aç. Çünkü  sen bütün  olduğunda  güzelsin. Tek bütünlüğün kendinle değil  kabul et. Dünyada  ne varsa ne oluyorsa sende de aynısı  var sende de onlar oluyor. Bir yalancı  bir katil bir melek bir sevgisin. Bir bencil bir ilahi vericisin. Iyi ve kötü  dediğin  her şey  senden geliyor sana değil  senden. Çünkü  evrende ne varsa hepsi senin içinde  de var kabul et. Sen minik bir evrensin. Aradığın saf iyi veya saf kötü  değil  kabul et. Aradığın hem iyi hem kötü  ama dengede olmak.

Accept. You are a mahgnificent palace, a masterpiece. Ccept everything within you. Open all shut down doors. Because you are beautiful only when you are instate of Oneness. Your Oneness is not only within you accept it. whatever exixsts in the world apso exists within you. Whatever happens out there happens in youn too. You are a killer a liar an angel a piece of love. You are selfish and divine giver at the same time. Whatever uou define as good andevil comes from you not to you but from you. Because whatever exists onthe Universe also exits witin you, you are a microUniverse. What you seek is not pure evil nor pure good. Whate you seek is to be in balance with your evil and your goodness.

Namaste

6 Ağustos 2015 Perşembe

Mutlu / Happy

Yattıkça kadim taşların üzerine dünya gezegeninin çekirdeğinin sıcaklığı yavaş yavaş sırtımdan yükseldi. Denizin şifasına verince kendimi o su tenimden nüfuz etti, kaslarımı geçti, kemiklerimden girdi iliklerim oldu. Ben taş oldum, balık oldum, patlayan volkan, sakin deniz, denizde dalga, dalganın vurduğu kaya, gökyüzü oldum. Parça bulutlar gibi beyaz, gökyüzü gibi mavi, deniz gibi lacivert, balıklar gibi gümüş, volkanik taşlar gibi siyah oldum. Bir anda tüm evrene yayıldı ruhum buhur gibi. Öz oldum.



As I laid on the ancient stones, the heat from the core of the planet earth rose through my back. I surrendered to the healing power of the sea, the water permeated through my skin my muscle tissue, reached to my bones and penetrated in, the sea became my bone marrow. I became stone, fish, erupting volcano, calm serene sea, wave, the rock which the wave hits, the sky. I became white like the cloud flecks, blue like the sky, navy blue like the sea, silver like the fish, black like the volcanic stones. My soul spreaded out to the universe like frankincense. I became Pure.

Namaste

30 Temmuz 2015 Perşembe

Mavi Dolunay / The Blue Moon

Neden her şey ortaya çıkar Dolunay'da? Gece sessiz ve yumuşakça her şeyi örterken, Ay Güneş'in ışığını yansıtır üzerimize. Sıcak günün sonunda serin bir güneşli gece. Şifalı mavi ışığında bu gece Dolunay'ın gökyüzüne bak. Aşk'a bak. Okyanusları kabartan Dolunay gerçekleri gıdıklar ışığıyla. Sonra her şey bir nehir gibi akarken kalbinden, yakamozda izlersin tüm gizli kalmışlıkları. Mavi nefesler al Ay'ın ışığından bu gece. İlahi Olan'ın şifasını hisset. 

Why secrets remain in Full Moon? Whilst the night covers everything so silent, so smooth, the Moon reflects the joyful light of Sun upon us. A sunny fresh night after a hot day. Look into the Sky stare at the Full Moon tonight to the healing ray of light. Look into Love. The Moon moves the Oceans, and tickles the truth with rays of light. Then everything flows like a river sourcing from your heart. You watch all the hidden things in the seasparkle. Take deep breaths of Blue Moon Light tonight, feel the healing power of the Divine One. 

24 Temmuz 2015 Cuma

Yeni Dünya / The New Earth

Dünya bulmuşlar. Ne kadar uzak ne kadar bizim? Kendi içindeki dünyaları da keşfedebiliyorsan o zaman dünyalar senin. Dünyalar benim içimde dünyalar benim hayallerimde. O hayallerim ki İlahi Olan tuttuğu aynasından bana gerçek olarak yansıtır. Yeni dünyalar bulmuş insanlar, kendi aldığın nefesinde mutlu değilsen nereye gidersen git eskiyi taşıyacaksın, hatırla. Her nefes yeni bir dünya. Her çakran yeni evrenlere açılan boyut kapıları. Sen ki mucizesin, tüm dünyalar senin içinde neden hala taşınma, kaçma peşindesin. Kal olduğun yerde, ayaklarını sıkıca toprağa bas nefesinle kenetlen hayata. Hayatının içinde o kadar çok evren var ki, gözlerini sımsıkı kapat ve onları izle.

They found a new Earth. How far is it, how much can it become our World? If one can discover the endless worlds within Self, then they are all yours. Worlds are within me, they are in my dreams. My dreams, which the Divine One reflects back at me as the reality. The humans found a new Earth... If you are not fulfilled as a whole, if you are not happy in your own breath, you are imprisoned to carry the OLD, the past with you, remember. Each new breath is a new World. Each Chakra is a gate to endless universes. You are a miracle, the worlds are created within you and your miracles. You are still burning to run away, to move away to go away... Stay wherever you are. Connect to the world, feel the fresh soil under your feet, engage to life with your breath. Close your yours firmly and just watch...

8 Temmuz 2015 Çarşamba

Yarat / Create

Tanrı yarattı. Sevdiği için yarattı. Sevgiden yarattı. Nefes üfleyerek yarattı. İnsan dünyaya indi. Önceleri İlahi düzen ile uyum içindeydi insan. Sonra karıştırıldı insanın tabiatı. Aklı çelindi. Süüngen enerji mi? Şeytan mı? İnsanın içindeki o hırs mı? Bazıları karanlığa gömüldü, bazıları dengesini yitirmeye sendelemeye başladı, bazıları da ışıkta kaldı ayrılmadı. Işıkta kalanar minik ateşböcekleri gibi ışığı yaymaya, insanlara İlahi Işığı hatırlatmaya onları özlerine davet etmeye devam ettiler. Yarattılar. Büyük Yaratıcı'nın izleri olduğunu unutmayanlar, sevgiden ayrılmayanlar yaratmaya devam ettiler. Sen Yaratıcınsın. Sen yaradandan parçasın. Ne kadar sevgide olursan o kadar yaratabileceksin. Özüne döndüğünde o siyah bulutlardan sıyrılıp ışığa ulaştığında dünyanı yepyeni mutlu sevgi ışık umut dolu yapabileceksin. Sıkılmadın mı aynı sarmalda dönmekten? Aynı acıları çekip aynı dizelere ağlamaktan. Nefes al, ilk yaratıldığın ana dön, sevgiye gel ve ışığa ulaş. Sonra zaten sen de yaratmaya başlayacaksın.


God has created us out of love for love. He created us by blowing His breath in us. The Human came down to the Mother Earth. At first Human was in Harmony with the Divine Flow, so soft and so smooth. Then the Human got confused, got dazed. Was it the reptile energy, was it the devil? Was it hit own nature? Some got lost in the darkness, some lost their balance, some stayed in the light never left their source. The ones who stayed at the source became small fireflies, ambassadors of light. They were the ones who spread the light to remind the Light, do invite all human kind to live, back to their source. They never forgot that they are the reflections of the Divine One. You are a Creator yourSelf! You are a piece of the Divine Creator yourSelf! When you will fly out of the dark clouds into the softness to the light, you will recreate the world, you will create a happy place filled with love with hope! Aren't you bored of suffering the same vicious circle, crying to the same verses? Breathe in, go back to the first moment when you have been created, come oftly to the light and and reach out to love. Then you will start creating! 

3 Temmuz 2015 Cuma

Pallas Athene & Ares

Pallas Athene, Hikmet tanrıçası Metis ile Baştanrı Zeus'un kızı. Verdiği zeytin dalı ile Atina'nın koruycusu olan, zeka, sanat, ilham, barış ve strateji tanrıçası.

Ares, kıskanç Hera ile Zeus'un oğlu. Sevilmeyen tanrı. Tartaros'a giden yolu açar Ares, saldırgan, hırslı... Ayırır insanları, dilleri, evleri, yurtları. Pallas Athene gene ona karşı durur, her zaman dimdik, elinde Medusa başlı kalkanı. Ares kan akıtır, dehşet verir, korku salar. Ama alay edilir Ares'le hırsının kurbanı olur sık sık, Olimpos'ta masadan kalkarken Pallas Athene'nin alayları eşliğinde Otis ve Ephialtes'i durdurmak için hırsından o kadar kör olmuştur ki kendini tunç bir küpün içinde bulur 13 ay boyunca. Hiç bir kötülük cezasız kalmaz, tanrı bile olsan...

Karşı karşıya geliyorlar gene.


Athene babasının başından, Ares Hera'dan doğduğundan beri devam eder bu didişme. Nihayetinde Pallas Athene bir adım öndedir. Zeus, baş tanrı usul usul yardım eder Athene'ye ama o da korkar Hera'dan.

Hikayeleri insanlar anlatır. Tanrılar Olimpos'ta ziyafetteyken. İnsan karar verir Pallas Athene mi galip gelecek? Yoksa yıkıcı Ares mi! Bugüne kadar Athene hep bir adım öndeydi. Peki şimdi?



Pallas Athene, the daughter of Metis, the Goddes of Wisdon and Zeus the King of Gods! Pallas Athene, the protector of Atticca, wise she is as she presented the city the olive tree. The Goddess of intelligence, fine arts, wisdom, inspiration, peace and strategy. Ares,son of Zeus and jelous Hera. The Gog, who is not beloved by any.  Ares, standing on the way to Tartaros, ravenous, vicious... Separating people, languages, homes, lands...

They come again face to face. Pallas Athene stands before him with pride, dignity with her shield in her hands, with Medusa staring on it. Ares sheds blood, horrifies, scares. But they mock Ares all humans and gods. When Ares left the feast at Olympos that day as Pallas Athene was sending him on a fool's errand he was so much blinded with greed he did not see it coming his future, he did not see coming 13 months to be captured in a bronze jar. No evil stays unpunished.

Here they come face to face again.

This endless battle begun as Athene was born from Zeus's head and Ares form the womb of Hera. Pallas Athene is a step forward yes, Zeus protects her girl secretly, who he is the King of Gods is scared of Hera! And what will happen now?

People tell stories, as Gods are feasting on the Mountain Olympos. People decide to the faith of Gods. Will Pallas Athene be victorious once again? Or will Ares shade the world in dark?

Namaste

2 Temmuz 2015 Perşembe

Yol / The Path

Kaderin yazıldı. Sessiz sağır odalarda, meleklerin ellerinden. Cin taifesi kalemin hışırtılarını duydu, fal dediğin de onun tahminleri. Sen doğdun tertemiz bir ruh. Başladığın yer belli, varacağın yer de. Arada mihenk taşların var. İşte  senin kaderin bu. Tek yapman gereken o mihenk taşlarının arasından hangi yollarda yürüyeceğine karar vermek. İşte bu da senin  iraden. Yalın ayak taşlı yollardan mi gitmek istersin? Yoksa çimenleri toprağı hissederek mi? Ya da bırak İlahi olan ışıkla sana yol göstersin. Bazen ayaklarin kanasın o yaralardan öğrensin ruhun büyüsün gelişsin. Bazen kanatlarına alsın melekler seni uçursun. Birak kendini ilahi akışa. En güzel yolu O sana yumuşakça gösterecek.

Your destiny has been written. It has been scripted in deaf chambers, in silence. The beings out of fire have heard the whispers of the script this is what you call as the fortunetelling. The assumptions of whispers heard in silence. You were born a clear soul. Where you begin is set as well as your final destination. You have milestones on the way, this is your destiny. You chose which path to take between your milestones and you you will walk and this is your will. How do you want to walk? Barefoot on the rocks? Or do you prefer the grasss. Just let your self to the Divine One. Let Him show you the way. Sometimes you will leave bloody footprints yes and sometimes the angels will fly you away softly. Just let go. Just let yourSelf to the Divine Harmony and you will get there softly.

Namaste

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Dünya / The World

Dünya ne gezdiğin en gittiğin ne gördüğün ne doğduğun ne doyduğun yer. Dünya ne coğrafya ne tarih ne teoloji ne dilbilimi. Dünya ne savaşlar ne para ne sınır ne vize ne petrol. Dünya bir nefes ve bir an. Yaşam dünya. Dünya yaşam. Nereye gidersen git aynaya bakmasan da elini göğsünün sol yanına değdir işte bak orada dünya. Her an hareket eden, seni yaşatan.

Dünya sensin sen nereye gidersen orası. Nerede nasıl yaşamak istediğini sen seçersin. Yumuşacık, mutlu, sevgi içinde İlahi Olan'ın eli üstünde nefesi içinde ışıklar içerisinde de yaşayabilirsin. Başını kaldırıp bir an nefes alarak ne yaptığını sorarak ne istediğini araştırarak da başlayabilirsin.

Gerçek dünya sen ne hissediyorsan o, sen ne yaşıyorsan dünya o.


The world is not the destinations you travel to, it is not what you see, where you were born, the world is not where you spend your life at. The world cannot be defined by geology, history, theology, linguistics... The world is not war, money, petrol, boundaries. The world is a breath, it is a moment. The life itself is the world. The world itself is the life. Wherever you go to, even if you do not take a peek at the mirror, just touch your chest on the left and you will see the world moving, giving you life.

Wherever you go to is the world. You choose your own path, you choose how you want to lie it. You can chose you life as a soft, happy, surrounded by love. You can choose to live with the hand of Divine One on your shoulder and the breath of the Divine One in you. You can begin just by raising your eyes and question yourself, how do you want to live?

The real world is whatever you feel, the world is whatever you choose to live.

Namaste

30 Haziran 2015 Salı

yol

İki uç var. İki yön, iki taraf. Ortasında duramadığın, ikisini birden taşıyamadığın. Sadece bir yana ait olabildiğin. İki renk var biri kapkara zift yoğun, biri ışıklar içinde rengarenk.

Ya bir yöne gidersin ya diğerine. Ya biri vardır kalbinde ya diğeri. Biri kapkara, biri çok yoğun. O biri ziftten bir bataklık gibi, orada yaşamak su altında nefes almak gibi çamur soluyarak. Seni tüketen, seni yoran seni bitiren bir karanlık. Çırpındıkça daha da derine gittiğin sonra o olduğun en sounda benliğini içinde yitirdiğin. Kalbinden çıkan minicik baloncukların bile yüzeyden görünmediği. Çünkü o yok eden o yayılan o her şeyi içine karanlığa hapseden.

Biri ışıl ışıl, meltem esintisi, rengarenk. Şifalar içinde. O biri hafif çok hafif. Yaz akşamı ipek kelebek uçuşması. O biri önce bir renk sonra altı renk daha ve sonra bembeyaz ışık. Yaratan o çünkü. Kaynak olan. İçine ferahlık yayan. Kolay o, yumuşak. Pamuklarda yatmak gibi, gölgede uyuyakalmak gibi, mutlu uyanmak gibi. Yaratmak gibi.

Biri sana dair. Yaradılışından ait olduğun. Işıl ışıl ışıklar içinde sevgiyi yarattığın, sevgiye ait olduğun, sevgiyi yaşadığın yer. Gitmen gereken yer.

Bir de yanlış yol var sapmaman gereken, kendini kaptırmaman gereken, bir hastalık gibi bulaştı mı bir daha gitmeyen. Seni kandıran, san avaadeden ama o vaatlerdeki hırsla seni içine karanlığa çeken.

Bir doğru yol var geldiğin kaldığın ve gitmen gereken.

Namaste

28 Haziran 2015 Pazar

Akış

Akış'ın içinde her an yeni bir hayat. Geçmişte öldün, gelecekte daha doğmadın. Sadece bu anda varoluşun parlıyor. 1 saniye öncesine dönebilir misin? Ya 10 dakika sonraya gidebilir misin? Birinde öldün oysa, diğerinde daha doğmadın.

Aynı rutin döngü içerisinde yörüngede olduğunu söylüyor bazıları. Her sabah aynı mı? Her lokmanın tadı bir mi? Her yudum su başka değil mi? Oturuşun her defasında aynı mı? Ya attığın adımlar? Her defasında yeniden adım atmayı öğreniyorsun. Her günaydın için sesin aynı mı çıkıyor? Her kavgada aynı öfkeyi her sarılışında aynı sevgiyi mi duyuyorsun?

Akış'ın içindesin, her an yeni bir hayat. Derin nefesler ile besle bedenini, keşfet. Nefesini bedeninde gezdir. Merak uyandıracak sende. Ne bedenin aynı o ardışık anlarda, ne ruhun, ne aklın, ne beşeri dünya.

İlahi Plan'a güven, kaderine güven. Her anın yeni olduğunu unutma. O anları neden yaşadığını da...

Namaste

Aşk

Dünyanın en büyük  gücü ne paradır ne iktidar. Ne büyük  bir saray sana güç  verir ne dev bir yat ne holding ne mücevher. Dünyanın en büyük gücü aşktır. Sana en büyük  gücü veren aşk. Aşk ile aldığın nefes seni sağlıklı kılar, arındırır, izin vermez içinde  karanlık tortular biriksin. Aşk ruhunda en ufak bir karanlık bırakmayana dek aydınlatır seni. Aşkın ışığı gözlerinden ışıldar, kokusu teninden yayılır, aşkın parıltısı saçlarından dökülür. Seni güzelleştiren ne makyajdır ne kıyafet ne de parfüm. Aşk en ihtişamlı güzelliği serer üzerine.

Dünyanın en kuvvetli bağıdır aşk. Evrenin varoluş nedenidir. Karşı koymak aşka en büyük  günah, yok saymak aşkı  en büyük aptallıktır. Kalp delidir, ondan kafestedir. Özgür kılar aşk kalbini. Kafes tanımaz, mesafe tanımaz.

Korkarlar aşktan. Kontrolü yitirip sahte güçlerinden olmaktan korkar insanlar. Egolar aşkı kabul etmez, oysa kırmızı çizgileri paramparça  eder aşk. Korkarlar aşktan. Dipteki o soğuk o karanlık kalpleri o parıltıli egoları Hayır der Hayır!  Çünkü  aşk kendini yok etmektir, aşk  mutluluktan diz çökmek sonra uçmak sonra yanmak sonra serinlemek sonra yok olmak sonra havai fişekler gibi varoluşu kutlamaktır.

Gerçektir aşk. Hırslardan, oyunlardan, plastik kurgulardan değildir. Ezicidir aşk ama yaratmaktır, olmaktır. Aşkın ne yeri vardır ne zamanı ne cinsiyeti ne yaşı ne başı ne sonu. Evrenin akışıdır aşk. Aşkla yaratılan ilahi planın hem başı hem yolu hem de sonudur. Aşk senin yaradılışın, dengen mutluluğun amacındır. Aşka her karşı çıkışın İlahi Olan'dan öteye attığın adımdır.

Aşk  asla yanlış  değildir. Sümmehaşa aşka karşı gelmek Ilahi Olan'a karşı  gelmektir.

Namaste

26 Haziran 2015 Cuma

Hamuş

Dert mi verdi İlahi Olan sana. Dermanını da vermiştir emin ol! Deneniyorsun, hep daha iyi bir ruh olabilmek için. Aşk fırtınalıdır ya, O'na daha yakın ol diye seni güçlendiriyor. Tek istediği senden kendini tamamen O'na bırakman. Sen minick bir mumsan, O kocaman bir kainat Güneşi! Işığın O'na yakın olsun istiyor. O'na yaklaş, O'nda eri, O'nda yok ol, özüne dön, O'na karış, O'nunla gene birlik ol istiyor. Aşk O'nun içinde kendini bilmektir. Aşk O'nun içinde kendinden geçmektir.

Sıkıntı mı verdi sana? Bırak kendini, çünkü senin için en iyisini O bilir. Melekleri senin yanında, sana derman olsunlar diye. Sen bir garip mum, etrafında melekler, ister ki yakınlaş O'na. Işığın var meleklerin var, AŞKın var!

Ne kadar çırpınırsan o kadar daha dolaşırsın sıkıntılara bunu unutma. Yapman gereken AŞK'a teslim olmak aklınla ruhunla bedeninle her şeyinle. Bırak kendini.

Tevekkül et. Tevekkül et sabırla bekle. En güzel yıldızları rengarenk senin önüne getirecek ve sen onların üzerinden yürüyerek ferahlığa çıkacaksın. Sen Maşuğun için böyle yapmaz mısın? AŞK için sen her şeyi göze almaz mısın? Maşuğunun gözlerindeki bir kıvılcıma dünyayı yakmaz mısın?

Tevekkül et, kendini bırak. Ne yaparsan yap senin için İlahi bir Plan var ve sen onun dışına çıkamazsın. Ne kadar çırpınırsan çırpın bu seni olduğun yere daha da çok sabitler. Bırak kendini Maşuk'a, sessizce teslim ol AŞK'a. O seni yumuşacık ellerine alıp göklerin üzerinden uçurarak ferhalığa vardıracak.

Tevekkül et. Bırak ruhunu. Aşk sabır ister, emek ister, yanmak ister, güvenmek ister, olgunluk ister, teslimiyet ister. Teslim ol ve tevekkül et.

Sessizce...

Hamuş olmayı bil ki Aşık olasın nar-ı AŞK'ta yanasın, pişesin...



Namaste

25 Haziran 2015 Perşembe

Aşık ile Maşuk

Aşk ile geldin bu dünyaya. Aşk senin ilahi var oluş sebebin. Aşk yana yana severek tamamen kendini adayarak erimek değil mi? O nefesini sana üflemedi mi? Aşk her şeyden çok O'nu üstte tutmak değil mi? Kendi varlığını damla damla O'na vermek değil mi? Aşk sensin. Aşık sensin. Maşuğuna hürmet 'na niyaz senin aslın. Senin var oluş nedenin aşk amacın aşık ve mutlu olmak. Her aşkta fırtına var. Her Aşk yakar yakar yakar.

Ama aşk serindir, çıplak ayaklarınla çimenlere bastığın an gibi, çok sıcakta yüzüne çarpan su gibi. Aşk O'ndan sana senden O'na büyür, genişler, renklenir.

Sen ne kadar hazırsın özüne dönmeye. İlahi beşeri aşka ne kadar hazırsın. Gerçek aşkı yaşamak senin görevin. Gerçekten aşka kendini bırakacak mısın? Yoksa beşeri zahmetlere dalıp kayıp mı olacaksın? Aşık ile Maşuk var hayatta başka da bir şey yok. Maşuk'a kavuşmak için her yol mübah.

Vav gibi bükülüp Elif gibi dik duracak mısın? Tüm kelimeleri seyahat edecek misin? Yeri geldiğinde kendinden vaz geçebilecek misin?

Aşka kendini adayacak mısın?



Namaste

24 Haziran 2015 Çarşamba

Gözlerini kapat ve görmeye başla

Hazine avı gibi asılnda. Ağaçların köklerinde, bulutların pofuduk katmanlarının arasında, yıldızların arasında, suyun içinde, topraktaki desenlerde, çiçek yapraklarında, kelebek kanatlarında, yüzüne değen rüzgarda, kuşların tüylerinin renginde, yağmur damlalarının göbeğinde, meyvelerin kokusunda, fırtınanın sesinde, gökgürültüsünün hiddetinde, şafağın yumuşaklığında, kedilerin kurtuklarında, köpeklerin bakışlarında, ayın parlamasında, gecenin karanlığı gündüzün aydınlığında baktığın olduğun düşlediğin her yerde sırlar gizli.

Asılnda bildiğin ama kendini suni hayatının keşmekeşine çok kaptırdığın için unuttuğun, görmeyi küçmsediğin, egonun bakma dediği sırlar. Aslında hep ama hep bildiğin, sadece bakıp hatırlaman gereken sırlar.

Senin gerçekte ne olduğun... Bankacı, doktor, avukat, vergi mükellefi, sosyal kelebek, üniversite mezunu, mühendis, genel müdür, yönetici, kredi borçlusu, BilmemneParti oy vereni, ve saire ve saireden önce olduğun gerçek benliğini sana verecek olanlar.

Ego'nun önce kalın perdeler ile örttüğü, karanlıklara gömdüğü, sonra üzerine duvar ördğü, bir de kurşun geçirmez kasalara gizli şifreler arkasında kilitlediği mutluğun sırrı, hayatın anlamı. Haydi biliyorsun aslında sadece hatırla. Sen bu hayata ne kredi ödemeye geldin, ne bir lüks araba almaya ne de diplomalarını duvara asmaya. Kapat gözlerini sakinleş, her şeyi çıkart aklından efesine odaklan, o sana hayatın sırrını her şeyin başlangıcını anlatacak.


Namaste

Rehberlerin ışığı

Her şeyi sen seçersin. Eğer gördüklerin karanlık ağaçlar, yerdeki çamur, gökteki yağmursa kapat gözlerini. Sen asla yalnız değilsin yanında meleklerin var. kanatlarınan yayılan ışıkları gör, gökyüzünü parıl parıl aydınlattıklarını, yerdeki çamurun o sıcacık parıl parıl ışıkla kuruyup ymuşacık yol olduğunu, hiç bir zaman yalnız olmadığını, melekelerin her zaman yanında olduğunu, sana rehberlik ettiğini gör. Her şeyi sen seçersin....


23 Haziran 2015 Salı

Yıldız nefesleri

Göğsündeki tuğlayı sök at. Bırak nefesin içinde dolsun. Ciğerlerini, kaburgalarının arasını, sırtını dolaşsın. Omurgandan aşağıya insin ve geri çıksın. Nefesini gönder bedeninin her yerine. Mucize içinde akarken temizlesin seni. Tasalarını alsın senden yumuşakça, sıkıntılarını, üzüntünü alsın. Dolu dolu bir nefes al.

O tuğlayı çıkart göğsünden. Nefesinin yolunu aç. Gökyüzüne bak. Yıldızlara, o kadar küçüksün ki. Seni sarmalıyor tüm yıldızlar, gezegenler. Ay dünyaya yaklaşınca kocaman okyanuslar bile inip kalkıyor, sen hele miniciksin. O yıldızlara iyi bak, onlar senin rehberin. Nefesinle yıldızları çek içine, pırıl pırıl olsun kalbin.

Suya değ, tüm olumsuzluklarını pırak suya temas ettiğin yerden. Bırak suda desenlerini çizerek senden uzaklaşsınlar. Gidişlerini izle, seni nasıl terk ettiklerini. Su seni arındırıyor nefesinle beraber.

Kendini doğaya bırak. Senin gibi olan tüm o mucizeleri izle. Kendinin de onlardan biri olduğunu fark et. Tüm bu güzelliklerin hem kendisi hem bir parçası hem de izleyicisisin. Senin içinde olumsuz bir şey barınmamalı işte tam da bu yüzden. Çünkü sen yıldızlarsın, susun, topraksın, ateşsin.

Namaste




22 Haziran 2015 Pazartesi

Kelebek hayallerin

Pablo Pciasso der ki; hayal edebildiğin her şey gerçektir. Sen bir mucizesin. İlahi nefesten, sevgiden gelen bir mucize. Hayallerin senin en saf isteklerin. Eğer sen bir mucize isen o zaman en derinden kurduğun o hayaller de senin mucize gerçeklerin. Kurmakla kalma, dokun onlara. Hayallerinin gerçek olduğunu bil. Eğer hayalini kurduğun dileklerin kelebekler gibi etrafında uçuşmuyorsa, senden çıkan kuvvetli rüzgarların yüzünden yaklaşamadıkları içindir. Sakin ol, duru ol, saf nefesine dön. Hayallerinin gerçek olduğuna inan. Hepsi bir bir minik rengarenk kelebekler olacak senin etrafını saracak ve dans edecekler. Kasırganı dindir. Olacak buna inan. Seni yaratan İlahi Olan sevdiği için buradasın. O senin hiç bir isteğini geri çevrimez. Sadece gerçekten iste ve hayallerini kurmaya devam et.
En güzel isimler O'na ait. Sana sevgi ile nefesini verene. Senin benim özümüz olana. İsimlerimi takip et demiş. Kelimeler çok kuvvetli demiş sana. İste demiş benden, ismimle iste. 

Namaste

Namaste,

İçindeki ilahi olanın önünde saygı ile eğiliyorum. Bana verilen nefes, bana verilen akıl, bana verilen bilinç, bana verilen farkındalık, bana verilen beden. Hepimiz eğiliyoruz senin önünde. Sen bensin çünkü. Ve hepimiz Biz'iz.

İlk ilahi nefesin önünde ilk ikahi nefesi alan olarak eğiliyorum. Selamlıyorum Biz'i, sevgiyi, dengeyi. Geldiğimiz yolu unutuşumuzu, ama oraya geri dönmek için çabalayışımızı.

İlahi Olan'ın önünde saygı ile eğiliyorum, İçimde dönen nefesi ile beni sevdiğini beni sevgiden var ettiğini bilerek. Bir mucize olduğumu, biz mucize olduğunu, hep beraber sevginin nefesi olduğumuzu ve İlahi Olan olduğumuzu bilerek.

Namaste